Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 38,3672 | 38,4363 | |
EURO | 43,6858 | 43,7645 | |
Çiçeklerin dili ile yaşamak
Bazı nesneler kullanılarak bağırmadan, çağırmadan, konuşmadan meramlarını anlatabilme, bazı bilgiler aktarabilme sanatı olarak düşünebilir miyiz?
Evin sahibi balkonuna bir saksı sarıçiçek bırakır. Orada top oynayan çocuklar balkona bırakılan sarıçiçek saksısını gördüklerinde “ hadi gidelim buradan bu evde hasta var, gürültü yaparak hastayı rahatsız etmeyelim “ diyerek oradan ayrılırlar. Karadeniz bölgesinde Dama şişe koymak diye bir şeyler duymuştum ama çiçekle mesaj bırakmanın çeşitlerinin bu boyutlarda olduğunu bilmiyordum.
Birçok çiçeğe ve rengine göre mana yüklenmiş, mesela Gül. Kırmızısı Aşk, Beyazı Masumluk, Pembesi gönlüm sende diyor, Karanfil, Papatya, Orkide, vs çiçekler benzer mesajlar veriyor.
Dama şişe koyma meselesini anlatmam lazım. Bu şişe işi internet ortamında araştırdığım kadarı ile beyaz perdede izlediğimiz gibi bir olay değil. İşin aslını “Trabzon Forum Sayfasında “ bir arkadaş anlatmış. Ben de alıntı yaptım.
“ Hasbi ağa kendine güzel bir ev yapmış. Leylek gelmesin diye bacaya da şişeyi dikmiş. Hasbi ağanın dünyalar güzeli bir kızı varmış. Adı Hanife. Köyün en yakışıklı delikanlısı buna vurulmuş. Bu delikanlının adı ihsan’mış. Askerliğini bitirip gelince istetmiş kızı anasıyla. Hasbi ağa vermem demiş. Bizim İhsan çok üzülmüş. Yerlere yıkılıncaya kadar kafayı çekmiş. Sonra da aldığı gibi tüfeği bacadaki şişeyi vurmuş. İşte kızılca kıyamet o zaman kopmuş. Hasbi ağa bir kuşanmış ki gören cihan harbi çıktı sanmış. Dur etme eyleme dedilerse de dinlememiş intikam almaya and içmiş. Bu sırada İhsan’ın annesi de elinde su testisi ile gelmez mi. Hasbi ağa davranmış tüfeğe. Tüfek güm kadında düşmüş korkudan yere. Su testisi de kırılmış mı? Haydaaaa işte yeni bir şenlik. İhsan’ın dul anasının su testisini hasbi ağa kırmış. Oy oy aman sormayın. Ortaya çıkmış mı namus davası. Hasbi demiş şişem gitti, ihsan demiş anamın testisi. Olay başlamış büyümeye. Allah tan Jandarma Komutanı yakındaymış da çabuk gelmiş. Her iki tarafı dinlemiş. Sonra Hasbi ağaya “neden kızını İhsan’ vermezsin be adam” demiş “baksana adam gibi adam” Hasbi ağa “Komutanım kız gidince bana kim bakar kimim yok kimsem yok tek başıma bir koca evde” Komutan zeki adammış. “Sen bu İhsan’ın anasının testisini kırdın mı kırdın aha bu kadının namusunu temizle nikâhına al yalnızlıktan da kurtul” demiş. İşte o gün bu gündür Karadenizlinin bacasından şişe eksik olmaz. İşin doğrusu bu. Böyle biline.”
Gelelim çiçeklerin diline.
Sokakta top oynayan çocukların balkonda gördükleri sarıçiçeğin “evde hasta olduğunu bilmesi” dikkatimi çekti. Acaba Abhaz kültüründe buna benzer bir olgu var mı? Ben bilemedim, hiç de duymadım.
Bir televizyon programında Abhazya Türkiye tam yetkili temsilci yardımcısı Sayın Atrşba Kafkas’ın “Abhazlarda Av Kültürü“ ile ilgili bir anlatımında “Avın ¼ ünü ormanda bırakılır” diye anlatmıştı. Düşünsenize bir geyik avlamış, bir bacağını ormanın hakkı diye orada bırakıyor. Yine Abhazya da dağların muhtelif yerlerinde kulübeler var. Barınmak için girdiğinizde sizi şaşırtan birçok şeyle karşılaşıyorsunuz. Zira o mekânı kullanan ayrılırken kendisinden sonra gelene ihtiyacı olabilecek çakmağını, sigarasını, peynirini, içeceğini bırakarak ayrılıyor. Ne güzel bir fedakârlık değil mi? Bu arada avcı değilim, hiç de sevmem bu kültüre de çok uzağım. Ama duyduklarımdan çok etkilendim.
Abhazya’dan Türkiye’ye gelen 2 akademisyen 80-90 yaşlarında büyüklerimizle “Küfür” üzerine söyleşi yapıp kayıt altına almışlardı. Ben de buna tanıklık etmiştim. Küfür de kültürün önemli bir parçası olarak kayıt altına alınmıştı.
Abhazya seyahatlerimde çiçeğin özellikle gül bitkisinin çok kullanıldığını gördüm. Ancak bu kültüründe Çiçekle ilgili bir anlatım duymadım, işitmedim. Bilen var mı diye ufak bir araştırma yaptım ama bir bilgiye ulaşamadım. Bu arada “top oynayan çocukların bildiği” şeyin Osmanlı Kültürü olduğunun bilinmesini isterim.
Özen Sanbay Atsanba