Orman Köylüsünün Kaderi Böyle mi Olmalı?

8 Mart 2000 tarihinden önce Adapazarı Belediyesi’nin sınırları 2.200 hektar iken, bu tarihten sonra Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçen Adapazarı Belediyesi’nin sınırları 34.000 hektara ve nüfusu 320.000’e ulaşmıştı. 5216 sayılı kanun gereği Adapazarı merkezi baz alınarak 20 km yarıçap içerisine giren tüm belediyeler; Sapanca, Kırkpınar, Kurtköy, Karapürçek ve Çaybaşı Yeniköy Belediyeleri Adapazarı Büyükşehir Belediyesi’ne bağlandı. Ardından 11 Mayıs 2005 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 25812 sayılı kanun ile Hendek Belediyesi de Büyükşehir Belediyesi kapsamına girdi. Böylece Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları 128.000 hektar alanı kapsamış ve nüfusu 500.000’e ulaşmış oldu.

6360 sayılı Kanun ile birlikte Türkiye’de büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırı olarak belirlenmiş ve bu sınırlar içinde yer alan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürüldü. Kırsal alanları yakından ilgilendiren bu düzenleme neticesinde yerel düzeyde merkeziyetçilik artmış ve köy halkının demokratik temsil gücü azalmış, belediyelerin sorumluluk alanları genişlemiş ve hizmet maliyetleri artmış, kentte yaşamanın gerektirdiği mali yükümlülükler köyler için de geçerli olmuş ve tarımsal üretim olumsuz yönde etkilenmiştir. 6360 sayılı Kanun’un kırsal alanlarda meydana getirdiği sorunlar, büyükşehirlerde mahallelerin kırsal ve kentsel olarak yapılandırılmasını zorunlu kılmıştır. Bu noktada 7254 sayılı Kanun ile birlikte büyükşehir sınırları içinde mahalleye dönüştürülen köylere kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan statüsü verilmesinin önü açılmıştır. Böylece kırsal niteliğini devam ettiren yerlere mali açıdan bazı ayrıcalıkların tanınması ve mevcut sorunların çözüme kavuşturulması hedeflenmiştir

NOT: Sakarya İli dışında Kırsal Mahalle Statüsü uygulanmayan hiçbir köy kalmamıştır. Daha detaylı bilgileri “KÖYÜME DOKUNMA PLATFORMU” yayınlarından edinebilirsiniz.

Kırsal Mahalle Olan Yerlerde

  1-Bina Arsa ve Meskenlerle Zirai amaçla kullanılan Bina Arsa ve arazilerden EMLAK VERGİSİ alınmayacaktır.

2-Ticari Sanayi Turistik Bina Arsa ve Arazilerden Emlak Vergisi  %50 indirimli olacaktır.

3-Binalarda Bina İnşaat harcı ile diğer hiçbir harç alınmayacaktır.

4-Diğer Vergi ve Harçlara %50 indirim uygulanacaktır.

5-İçme ve kullanma suları İşyerleri için %50 Konutlar için %75 indirimli olacaktır.

6-6831 Sayılı Kanuna göre Ormanlardaki hak ve İmtiyazlardan yararlanmaya devam edilecektir.

7-KIRSAL Mahalleler İlçe ve Büyükşehir Belediyelerine OY vermeye ve Belediye hizmetlerini almaya devam edeceklerdir.

Bu bilgilendirmeden sonra dikkatinize sunmak istediğim “ORMANDA YAŞANAN ÖLÜMLÜ KAZALAR” meselesi.

Ormanlardaki hak ve İmtiyazlardan yararlanmaya devam eden köylerimizden son iki yılda iki genç kardeşimizi kaza sonucu kaybettik.

Hendek Sarıyer Köyünden Aydın Vasiyalar, ile yine Hendek Çakallık Köyünden Nihat Gündönüm yakacak odunlarını evlerine ulaştırırken kaza sonucu hayatlarını kaybettiler.

Ormanda kesim yapılıp sunta fabrikalarına satılan odun vasıflı ağaçları asfalt yola kadar indirip düzenli istifleme yaparak teslim eden anlayış maalesef teknik donanımdan yoksun araç ve gereçlerle nakletmeye çalışan köylüye izin vermek kaçınılmaz kazaları da beraberinde getiriyor.

Yazık değil mi bu insanlara, onların çocuklarına, bakmakla yükümlü oldukları eşlerine. Ne olur, sunta fabrikalarına verdiğiniz değer kadar köylüye de kıymet verseniz.

Teknik donanımı, zirai alet ve edevatı uygun olmayan köylünün gösterilen yerden indirmesi istemek cinayet değil de nedir?

Lütfen canımız yanıyor. Maliyeti neyse bedelini ödemeye hazırız. Ancak ödenecek bedel can olmamalı.